ÇEVRE VE TOPLUM
İNSAN-DOĞA İLİŞKİSİ
İnsanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve etkileşimde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal ve ekonomik bir ortama ÇEVRE denir.
İnsanlar ihtiyaçlarını doğadan karşıladıkları için doğa ile insan sürekli etkileşim halindedir. İnsanların her ihtiyaçları bir ekonomik faaliyetin doğmasına neden olur. Örneğin beslenme ihtiyacı tarım ve hayvancılık faaliyetlerini ortaya çıkarır.
DOĞANIN EMRİNDE MİYİZ?
İnsanların faaliyetleri doğadan etkilenir.
Mesela verimli tarım arazilerinin olduğu yerlerde tarımsal faaliyet, deniz kenarlarında balıkçılık yapılır.
Doğa insanların yerleşmeleri üzerinde de etkilidir.
Su kaynaklarının az olduğu yerlerde suyun etrafında toplu yerleşmeler görülürken, su problemi olmayan yerlerde dağınık yerleşmeler görülür.
Doğa insanların konut tiplerini de etkiler.
Kar yağışının fazla olduğu yerlerde konutların çatılarının dik ve pencerelerinin küçük olması gibi
İNSANLARIN DOĞAYI KULLANMA BİÇİMLERİ
İnsanlar çevrelerini ihtiyaçları doğrultusunda sürekli değiştirmektedir.
Özellikle bilim ve teknolojideki gelişmeler arttıkça insanın doğaya müdahalesi şiddetlenmiştir.
Örneğin Batman’nın İluh köyü 1928’de kurulmuştur. 1948 yılında bu köyde petrol bulunmuştur. 1957 yılında Batman adıyla ilçe olmuştur. Daha sonra 1990 yılında il olmuştur. 1928 yılında 914 nüfuslu İluh köyü aradan kısa bir zaman geçmesine rağmen 585.000 nüfuslu Batman şehrine dönüşmüştür.
1. Dünya’dan Örnekler
a. Hollanda Polderleri:
Hollanda’da denizin doldurulması ya da bataklıkların kurutulması ile tarım arazileri elde edilmektedir. Bu arazilere “Hollanda Polderleri” denilir. Bunu yapabilmek için 4000 km boyunca uzanan bir duvar yapmışlar ve su basan yerleri kurtarmak için çok sayıda yel değirmeni sürekli faaliyettedir.
b. Kansai Uluslararası Havaalanı:
Japonya’daki Kansai Uluslararası Havaalanı, Osaka Körfezindeki yapay bir ada üzerine kurulmuştur. Bu ada sık görülen depremlere ve bölgenin gelgitlerine dayanacak şekilde yapılmıştır. Şehir merkezindekilerin uçak gürültülerinden rahatsız olmaması için oluşturulan ada, 3 km uzunluğunda bir köprü ile ana karaya bağlanmıştır.
c. Manş Tüneli:
Manş Tüneli, İngiltere ile Fransa’yı denizden birbirine bağlayan bir demir yolu tünelidir. Tünelin yapımına 1988’de başlanmış ve tünel 1994’te tamamlanmıştır. Tünelin su altındaki bölümünün uzunluğu 38 kilometredir.
d. Palmiye Adası:
Basra Körfezi’ndeki Palmiye Adası, Dünya’nın en önemli mühendislik projelerindendir. Yapımına 2001’de başlanmış ve 2008’de tamamlanmıştır. Adada değişik mimari şekillerde inşa edilen villalarla oteller, golf sahaları, botanik bahçeleri, alışveriş merkezleri ve marinalar vardır. Palmiye Adası’na ulaşım ana karaya bağlı iki köprü ve metroyla sağlanır.
2. Türkiye’den Örnekler
a. Marmaray:
Marmaray, İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarındaki demir yolu hatlarını İstanbul Boğazı altından geçen bir tüp tünelle birleştiren, Halkalı ile Gebze arasında 76 km’lik bir demir yolu iyileştirme ve geliştirme projesidir. Yapımına 2004’te başlanan proje, 2013’te tamamlanmıştır. Dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahiptir. Projenin kullanım ömrü 100 yıldır. Günlük 1,2 milyon yolcu kapasitesi ile tasarruf sağlayan proje, motorlu araç kullanımını azalttığı için hava kirliliğinin azaltılmasını sağlamıştır. Proje aynı zamanda, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün trafik yoğunluğunu da azaltmıştır.
b. Avrasya Tüneli:
Avrasya tüneli 2011’de başlamış, 2016’da tamamlanmıştır. Tünel, İstanbul’un Asya ve Avrupa yakalarını deniz yüzeyinin 106 m altından bağlar. İstanbul’da Marmaray tüp geçidinden sonra ikinci denizaltı tünelidir.
c. Karadeniz Sahil Yolu (D 010):
Samsun-Sarp Sınır Kapısı arasında 542 km uzunluğa sahip bir projedir.2007’de hizmete açılmıştır. Karadeniz Sahil Yolunun, kıyı boyunca Samsun’dan batıya devam ettirilmesi ve Batı Karadeniz bölümünde yapılacak sahil yolu ile birleştikten sonra İstanbul’a ulaştırılması planlanmaktadır.
d. Ordu-Giresun Havalimanı:
Ordu-Giresun Havalimanı, Ordu’nun Gülyalı ilçesi ile Giresun’un Piraziz ilçeleri arasında inşa edilmiştir. Havaalanı, 2015’te hizmete açılmıştır. Türkiye’de ve Avrupa’da deniz üzerine inşa edilen ilk ve tek havalimanıdır.
e. Maltepe Sahil Parkı:
Dünyanın en büyük şehir parkı olması beklenen projede, tamamlanan bölümler halkın kullanımına açılmıştır. Büyük bir miting ve konser alanının bulunduğu parkta, spor sahaları, tenis kortları, Türkiye’nin en büyük kaykay ve akrobatik bisiklet platformları, 7,5 kilometre uzunluğunda bir bisiklet parkuru, yürüyüş parkurları, yüzme ve fitness kulübü, yelken sporlarının yapılacağı bir merkez, çocuk oyun alanları, helikopter pistleri ve lokantalar bulunmaktadır.
e. Osmangazi Köprüsü:
Osmangazi Köprüsü’nün yapımına 2013’te başlanmış ve inşaatı 2016’da tamamlanmıştır.
Dil Burnu ile güneyindeki Hersek Burnu arasındaki yolculuğu 1,5- 2 saatten 6 dakikaya indirmiştir.
İNSANIN DOĞAL ÇEVREDE YAPTIĞI DEĞİŞİKLİKLERİN SONUÇLARI
Atmosfer, hidrosfer, litosfer ve biyosfer sürekli etkileşim içindedir.
Birinde yaşanan bir olumsuzluk diğerlerini de etkilemektedir.
Örneğin atmosfere salınan fazla karbondioksit küresel ısınma, kuraklık, erozyon, çölleşme, açlık gibi sorunlara neden olmaktadır.
Bu durum insan hayatı için de tehlike oluşturacağı için dikkatle yaklaşılması gereken bir sorundur.
İnsanın doğaya olumlu ve olumsuz etkilerine örnekler:
1. ARAL GÖLÜ:
Aral gölü Kazakistan ile Özbekistan arasında bulunur.
1960 yılında Dünyanın dördüncü büyük gölüydü.
SSCB döneminde göl çevresi pamuk üretimi için düzenlendiğinde gölü besleyen akarsular sulama kanalları ile tarlalara verildi.
Böylece göl beslenemediği için küçülmeye başladı.
Yüzeyinin %80’ini kaybeden gölün kuruyan kısımları çöl haline geldi.
Çöl tozları ve tuzlar tarlalara zarar verip tarım yapılamaz hale getirdi.
2. ASSUAN (ASVAN) BARAJI:
Mısır’da Nil Nehri üzerinde 1968 yılında inşaatına başlanan baraj dünyanın en büyük barajlarından biridir.
Ancak baraj Nil nehrinin alüvyon taşımasını engellemiştir.
Bu yüzden Mısır’daki tarım alanlarının verimi düşmüştür.
Kurak alanlar oluşmaya başlamış ve tuzlanma görülmüştür.
Mısır ülkesi gıda ithal eden bir ülke haline gelmiştir.
Ayrıca sardalya balığı üretimi de baraj yüzünden azalmıştır.
Ekolojik denge bozulunca birçok balık türü de yok olmuştur.
3. KURLAND KUM BANKI
Litvanya’nın Baltık denizi kıyısında bulunan Kurland 1750’lere kadar gür bitki örtüsüne sahip bir alandı.
Sonraki yıllarda bilinçsiz hayvancılık ve tarım faaliyetleri sonucu bölgede ekolojik denge hızla bozuldu.
SSCB döneminde ise son kalan ağaçlar da kesildi.
Dev kumullar bölgeyi kapladı.
1825’te başlayan ağaçlandırma çalışmaları yüz yıl içinde bölgeyi %80 oranında ağaçlandırmayı başardı.
Günümüzde Kurland Kum Bankı ormanları, geyik, karaca, tilki ve yaban domuzu gibi birçok hayvan türünün yaşam alanıdır. Burada yaklaşık dokuz yüz bitki ve yüz kuş türü yaşıyor. Her yıl yaklaşık bir milyon kuş göç sırasında burada mola veriyor. Günümüzde Kurland Kum Bankı’nı günde ortalama 10.000 turist ziyaret ediyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder