11. SINIFLAR COĞRAFYA DERSİ 1. ÜNİTE ÖZETİ.
YERYÜZÜNDE BİYOÇEŞİTLİLİK
Dünyada ilk canlılar PROKARYOTLAR’dır. Bunlar paleozoik öncesinde yaşamışlardır.
Paleozoik ( Birinci jeolojik zaman ) dönemde ise, Balıklar, örümcekler, böcekler, kırkayaklar, ilk damarlı bitkiler, omurgalılar, ağaçlar ve tohumlu bitkiler görülür.
Mezozoyik’te (İkinci Jeolojik Zaman) Dinozorlar ve ilk memeliler ortaya çıkmıştır.
Günümüz yaşamı, günümüzden 65 milyon yıl önce başlayan Senozoik’te biçimlenmiştir. Mastadonlar (mamutlar) bu dönemde ortaya çıkmıştır. Günümüz olan Kuvaterner döneminde ise yok olmuşlardır.
1. Fiziki Faktörler
a. İklim :
Sıcaklık, yağış, nemlilik ve rüzgâr gibi iklim koşulları canlıların yaşamını etkiler. İlk ikisi çok önemli.
Her canlı türünün yaşayabileceği uygun bir sıcaklık değerine OPTİMUM SICAKLIK denir.
Her iklim kuşağının kendine göre canlı türleri vardır. Örnek olarak aslanlar tropikal iklime uyum sağlamıştır. Canlılar su olmadan yaşayamazlar. Örneğin bitkilerin birçoğu 200 mm den az yağış alan yerlerde yaşayamazlar. Bitkilerin az olduğu yerlerde hayvanlar da az olur. Bitkilerin suya ihtiyaçları az, orta ve fazla olabilir. hatta bazı bitkiler suda yaşarlar.
Işık faktörüde canlıladan canlıya farklılık gösterir. Bitkiler ışık olmadan fotosentez yapamazlar. Buna rağmen bazı bitkiler çok Işık isterken bazı bitkilerin ışığa ihtiyaçları az olur.
b. Kara ve Denizlerin Dağılışı :
Suda yaşayan canlılar karada, karada yaşayanlar ise suda hayatlarını sürdüremezler. Bu yüzden kıyılar bu canlı türleri için sınırdır.
c. Yer Şekilleri
Dağlar, iklimi etkilediği için canlıların dağılışını da etkiler. Örneğin kıyı gerisinde yükselen dağlar iç kesimlerde ve kıyılarda farklı bitki ve hayvanların yaşamasına neden olur. Ayrıca bakı etkisinden dolayı da farklı canlı türleri oluşur.
Yükseklere çıkıldıkça bitkiler ve hayvanların türleri değişir. Engebeli yerlerde toprak oluşumu az olduğundan bitki çeşitliliği de az olmaktadır.
d. Toprak
Topraklar başta bitkiler olmak üzere birçok canlının yaşam alanıdır. Killi topraklarda su dolaşımı zordur. Kumlu topraklarda ise su tutulması zordur. Bazı canlılar yuvalarını toprağın içine yaparlar. örneğin yılan, karınca, köstebek, kirpi, solucan, kunduz ve birçok böcek türü.
2. Biyolojik Faktörler
a. İnsan
İnsan, Kuvaterner’de ortaya çıkmıştır. Baskın bir tür olduğu için dünyanın birçok yerine yayılmış ve biyoçeşitliliği çok etkilemiştir.
İnsanlar bazı bitkileri yetiştirerek dünya üzerinde oranlarını artırmıştır. Bazı hayvanları evcilleştirip sayılarını artırmışlardır. Ormanları tahrip edip tarım alanlarına dönüştürmüşlerdir.
İnsanların aşırı avlaması sonucu bazı hayvan türlerinin nesilleri yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Fil, yılan, timsah, balina, ayı ve birçok kuş türü ile çeşitli balıklar en fazla avlanan hayvanlardır.
Kereste ihtiyacını karşılamak, tarım ve mesken alanı açmak için ormanlar insanlar tarafından sürekli tahrip edilmektedir.
Diğer canlılara en fazla zarar veren şeylerden biri ise insanların neden olduğu çevre kirliliğidir.
b. Diğer Canlılar
Bazı kuş türleri bitki tohumlarını başka bölgelere taşır ve bazı bitkilerin yayılmasına etkide bulunur.
3. Paleocoğrafya
a. Kıtaların Hareketi
Kıtaların birbirinden ayrılıp uzaklaşması sonucu birçok canlı diğer canlılarla bağlantısı koparmak zorunda kalmıştır. Antartika daha önce bitki ve hayvanların yaşadığı bir yerken, güney kutbuna doğru hareket ettiğinden günümüzde buzlarla kaplıdır.
b. İklim Değişlikleri
Her canlının uyum sağladığı sıcaklık ve yağış koşullarına ihtiyacı vardır. Bu şartlar sağlanmazsa o canlılar yok olur. Daha önceki çağlarda yaşayan mamutlar ve dinozorlar iklim değişikliği ile yok olmuştur. Yeni iklim değişikliklerine uyum sağlayamayan bazı canlılar da göç etmişlerdir.
Biyoçeşitlilik Nedir?
Biyolojik çeşitlilik, bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bütündür.
Genetik çeşitlilik, bir tür içindeki bireysel farklılıkları ifade etmektedir.
Tür, birbirine benzeyen ve sadece kendi aralarında verimli gen alışverişi yapabilen bireylerden oluşan topluluktur. Örneğin Van kedisi
Ekosistem, bir alanda bulunan canlılar ile bunları saran çevrenin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik gösteren ekolojik sistemdir.
Ekosistem canlı ve cansızlardan oluşur. Bir saksı ekosistem olabileceği gibi geniş iklim bölgeleri de ekosistem oluşturur.
Büyük ekosistemler Biyomları oluşturur.
1. Karasal Biyomlar
a. Tropikal Yağmur Ormanları Biyomu
Yıl boyunca yağışlı ve sıcaktır. Ekvator’un 10° kuzey ve güneyinde yer alır. Biyoçeşitlilik bakımından çok zengindir. Geniş yapraklı yüksek boylu ve yıl boyunca yeşil kalan ağaçlar bitkileri; kuşlar, yarasa, yılan, maymun, puma, jaguar, geyik ve timsah hayvanlarıdır.
b. Savan Biyomu
Yağmur ormanları biyomu ile çöl biyomu arasındadır. Bir dönemi yağışlı bir dönemi kurak ama yıl boyu sıcak bir iklimi vardır.
Bitki örtüsü savandır. Hayvanları ise bizon, çakal, antilop, zebra, fil, timsah, zürafa, babun, sırtlan ve Afrika vahşi köpeğidir.
c. Çöl Biyomu
Bu biyomda yıllık yağış miktarı çok azdır. Bitkileri kaktüs ve kuraklığa dayanıklı bitkilerdir. Hayvanları ise Deve, kertenkele, örümcek, akbaba, yılan, karınca, akrep ve çöl tilkisidir.
d. Yaprak Döken Orman Biyomu
Ilıman kuşakta Okyanusal iklim bölgesinde görülür. Bitkileri geniş yapraklı ağaçlardır. Hayvanları Ayı, geyik, sansar, gelincik, samur, sincap, çakal, karaca, tilki, vaşak, köstebek ve kartaldır.
e. Çayır Biyomu
Kışların soğuk, yazların serin ve yağışlı geçtiği yerlerin biyomudur. Bitki örtüsü yazın yeşeren uzun boylu otlardır. Hayvanları ise lama, bizon, geyik, kanguru, bufalo, yabani at ve çeşitli kuşlardır.
f. Çalı Biyomu
Akdeniz iklim bölgesinde görülen biyomdur. Bitki örtüsü maki ve garig gibi çalı tipi bitkilerdir. Hayvanları ise Tavşan, tilki, kurt, kokarca, puma, çakal ve yabani koyun ile yabani keçidir.
g. İğne Yapraklı Orman Biyomu
Sert karasal iklimin biyomudur. Bitki örtüsü tayga ve boreal ormanlardır. Hayvanları ise ayı, tilki, kar tavşanı, geyik, samur, vizon, vaşak, kurt, kunduz ve kartaldır.
h. Tundra Biyomu
Kutup altı iklim bölgesinin biyomudur. Bitki örtüsü Tundralardır. Hayvanları ise ren geyiği, misk öküzü, kutup tilkisi, kutup ayısı, boz ayı ve palyaço ördektir.
ı. Kutup Biyomu
Antartika ve güney kutbunda görülür. Bitki örtüsü yoktur. Hayvanları ise Kutup ayısı, penguen ve foktur.
i. Dağ Biyomu
Bitki örtüsü iğne yapraklı ormanlar ve dağ çayırlarıdır. Hayvanları ise Tibet öküzü, dağ keçisi, kar tavşanı ve kartaldır.
2. Su Biyomları
a. Tatlı Su Biyomları
Akarsularda ve göllerde görülen biyomlardır. Akarsu canlıları yosunlar, sazlıklar, kamışlar, balıklar, kurbağa ve mikroorganizmalardır. Gölleri canlıları ise yosun, sazlık, kamış, çeşitli mikroorganizmalar, kurbağalar, su yılanları ve balıklardır.
b. Tuzlu su biyomları
Denizler ve okyanusların oluşturdukları biyomlardır. Canlıları yosunlar, planktonlar ve balıklardır.
B. EKOSİSTEMİN ÖGELERİ VE İŞLEYİŞİ
Besin Zinciri
Bitkiler üreticilerdir. Otçullar bitkileri yiyerek yaşarlar. Etçiller ise otçulları yiyeyek yaşarlar. Böylece ekosistem içinde üreticiden tüketiciye doğru bir zincir oluşur buna BESİN ZİNCİRİ denir.
Besin zincirinde bitkiler olmasa diğer canlıların hiçbiri yaşayamaz.
C. ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜLERİ
Enerji Akışı
Canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gereken enerjinin ana kaynağı güneştir. Güneşten gelen enerjinin bir kısmını bitkiler kullanır, bir kısmı ise bitkileri yiyen hayvanlara geçer. Bitkileri yiyen otçullardan da bu enerji onları yiyen etçillere geçer. En son etçilleri öldüklerinde tüketen ayrıştırıcılar bu enerjiyi kullanır.
Madde Döngüleri
Yeşil bitkiler cansız maddeleri işleyerek canlı maddelere dönüştürür. Daha sonra bu maddeler enerji akışıyla diğer canlılara geçer. En son ayrıştırıcılar da ölünce tekrar cansız madde haline dönerler. ( Mineral vb) Bu olaya madde döngüsü adı verilir.
1. Su Döngüsü
Yeryüzünün %71’i sulardan oluşmaktadır. Güneşin etkisi ile sular sürekli hareket halindedir. Denizlerden buharlaşan sular bulutlara ulaşır. Bulutlardan yağış olarak yeryüzüne iner. Yeryüzünde akarsularlar tekrar denizlere döner. Bu yolculuğa SU DÖNGÜSÜ denir.
2. Azot Döngüsü
Atmosferin % 78’i azottan oluşur. Azot nitrata dönüşürse canlıları onu kullanabilir olur. Volkanik olaylar, şimşek ve yıldırım gibi doğa olayları azotu nitrata dönüştürür. Bitkiler nitratı besine dönüştürür. Diğer canlılar ise bitkileri yiyeyerek azotu bünyelerine alırlar. Daha sonra bunlar ölünce azot toprağa karışır. Burada ayrıştırıcılar nitratı bitkilerin kullanabileceği şekle getirirler. Buna AZOT DÖNGÜSÜ denir.
3. Karbon Döngüsü
Atmosferde karbondioksit, sularda bikarbonat, yeryüzünde ise kömür, petrol, doğal gaz ve kireç taşları içinde karbon bulunur. Karbon ayrıca tüm canlıların yapıtaşıdır. Fotosentez sırasında atmosferden karbondioksiti emen bitkiler bunu besin maddesine dönüştürüp canlılara geçirir. Besin zinciri ile diğer canlılara geçer en sonunda ayrıştırıcılar sayesinde tekrar doğaya bırakılır.
4. Oksijen Döngüsü
Bitkiler fotosentez yaparak oksijen üretirler. Yanma olaylarında oksijen tükenir.
5. Madde Döngülerine İnsan Etkisi
a. Karbon Döngüsüne İnsan Müdahalesi
Sanayileşmeye bağlı olarak karbon tüketimi sürekli artmaktadır. Atmosfere karışan karbon miktarı kirlilik düzeyine ulaşmıştır. Bu durum can kayıplarına bile neden olmaktadır.
Ormanların tahrip edilmesi, aşırı nüfus artışı, eksoz gazları, sanayi bacaları hep karbon döngüsüne olumsuz müdahaledir.
b. Oksijen Döngüsüne İnsan Müdahalesi
İnsanlar solunum sırasında oksijen alır karbondioksit verir. Nüfus artışı oksijen miktarını azaltırken karbondioksit miktarını artırır.
Ormanların tahrip edilmesi, sanayi bacaları, fosil yakıtların kullanımı oksijen döngüsüne zarar verir.
c. Azot Döngüsüne İnsan Müdahalesi
İnsanların aşırı azotlu gübre kullanmaları toprak su ve havanın kirlenmesine neden olmaktadır.
d. Su Döngüsüne İnsan Müdahalesi
İnsanların su döngüsüne ilk müdahalesi tarımla başlar. Tarımda sulama amacıyla bazı yerlerde göller kurumuş bazı yerlerde yer altı suyu tüketilmiştir.
Bir başka müdahale ise baraj ve göletlerde suları tutarak yapılmaktadır.
Kentleşme ve sanayileşme arttıkça kullanılan su miktarı da artmaktadır.
Şehirlerde asfalt ve beton kullanımı suyun yer altına sızmasını zorlaştırır.
Sanayi alanında kullanılan sular, kullanılabilir temiz suları azaltmaktadır.
Bataklık alanların kurutulması da su döngüsüne müdahaledir.
D. SU EKOSİSTEMLERİNİN İŞLEYİŞİ
Deniz ve okyanuslarda dalga çatlaması sonucu havaya karışan aerosol adı verilen tuzlar, yoğunlaşma çekirdeklerini oluşturarak yağış oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Bu aerosoller toprağa düşünce toprağın verimini gübrelemiş gibi artırır. Sulak alanların korunması için İran’ın Ramsar Şehri’nde yapılan ve ülkemizin de taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi yapılmıştır.
Ramsar sözleşmesine göre koruma altında olan sulak alanlarımız:
Akyatan Gölü (Adana), Burdur Gölü, Gediz Deltası (İzmir), Kuş Gölü (Balıkesir), Seyfe Gölü (Kırşehir), Ulubat Gölü (Bursa), Kızılırmak Deltası (Samsun), Göksu Deltası (Mersin), Sultan Sazlığı (Kayseri), Yumurtalık Lagünü (Adana), Meke Tuzlası Gölü (Konya), Kızören Obruğu (Konya), Nemrut Gölü (Bitlis) ve Kuyucuk Gölü (Kars)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder