29 Ekim 2020

11. SINIFLAR TARİH DERSİ 1. ÜNİTE ÖZETİ

 11. SINIFLAR TARİH DERSİ 1. ÜNİTE ÖZETİ


11. SINIF TARİH DERSİ 1. ÜNİTE NOTLARI


 11. Sınıf Tarih Ders 1. Ünite  Notları 

Ünite Konularımıza Genel Olarak Göz atacak Olursak Şu şekilde olduğu görülmektedir. Ünitemizin adı ise DEĞİŞEN DÜNYA DENGELERİ KARŞISINDA OSMANLI SİYASETİ (1595-1774) şeklindedir.
ÜNİTE KONULARI 
1.1. 1595-1700 YILLARI ARASINDAKİ SIYASI GELIŞMELER
1.2. XVII. YÜZYIL SIYASI ORTAMINDA OSMANLI DEVLETI
1.3. WESTPHALIA BARIŞI’NDAN MODERN DEVLETLER HUKUKUNA
1.4. AÇIK SULARDA GÜÇ MÜCADELESI
Ünitemizde neler Öğreneceğimize de kısaca göz atacak olursak aşağıdaki gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır.
 NELER ÖĞRENECEĞİZ 

XVII ve XVIII. yüzyıllardaki siyasi gelişmeler

Osmanlı Devleti’nin “egemen devlet” özelliğini yitirmeye başlaması

Osmanlı Devleti’ne karşı oluşturulan Kutsal İttifak

Westphalia Barışı’nın yüzyıllar süren etkisi

Denizlerde hâkimiyet mücadeleleri

1.2. XVII. YÜZYIL SİYASİ ORTAMINDA OSMANLI DEVLETİ

A) Avusturya ile ilişkiler
• Osmanlı Devleti, XVI. yüzyılın sonlarına doğru batıda Avusturya, doğuda Safevilerle mücadele etmiştir.
• 1533’te imzalanan İstanbul Antlaşması ile Avusturya (Habsburg) Osmanlı Devleti’nin üstünlüğünü kabul etti. (Osmanlı Sadrazamı ile Avusturya Arşidükü eşit sayıldı)
• Daha sonra Avusturya ile 1596’da Haçova Muharebesi ile başlayan mücadele, 1606’da imzalanan Zitvatorok Antlaşması ile sonuçlandı.
• Zitvatorok Antlaşması, İstanbul Antlaşması ile elde edilen üstünlüğün kaybedilmesine neden oldu. ( Osmanlı Padişahı ile Avusturya Arşidükü eşit sayıldı)

Not: Habsburg hanedanı Kutsal Roma Germen İmparatorluğuna katılarak Avusturya’ya yüzyıllarca hakim olan bir hanedandır. Hollanda’yı, Flemenkleri, Castilla (Kastilya) ve Aragonları (İspanya), Macaristanı evlilikler yolu ile egemenliğine almıştır.
• Zitvatorok Antlaşması ile Osmanlı Devleti dış politikada prestij kaybetti
• Osmanlı Devleti ile diplomatik protokolde Avusturya ile mütekabiliyet esası belirleyici oldu
Not: Mütekabiliyet diplomatik denklik demektir.

B) Safeviler (İran) ile İlişkiler
• NEDEN :Safevi Devleti’nin Osmanlı şehzadelerini kışkırtması, İpek Yolu üzerinde denetim kurması, Osmanlı Devleti aleyhine ittifaklara girmesi ve Şiilik propagandası yapması Osmanlı ile savaşların nedenleridir.
• III. Murat Dönemi’nde 1590’da imzalanan Ferhat Paşa Antlaşması ile Osmanlı doğudaki en geniş sınırlarına ulaştı.
• Ahmet Dönemi’nde (1603-1617) Savaşlar 1612’de imzalanan Nasuh Paşa Antlaşması ile sona erdi.
• II. Osman (Genç) Dönemi’nde (1618-1622) Safeviler ile Serav Antlaşması (1618) imzalandı.
• IV. Murat (1623-1640), Revan ve Bağdat Seferi’ni bizzat komuta ederek Bağdat Kalesi’ni aldı ve Safevilerle 1639’da Kasr-ı Şirin Antlaşması’nı imzaladı.
• IV. Murat’a Bağdat Fatihi ünvanı verildi
• Kasr-ı Şirin Antlaşması Bugünkü Türk-İran sınırına yakın bir sınır belirlemesi bakımından önemlidir

Osmanlı Devleti’nin XVII. Yüzyılda Karşılaştığı Stratejik Tehditler

A) Lehistan ile İlişkiler
• Osmanlı Devleti’nin XVI ve XVII. yüzyıllarda Avusturya, Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ve Rusya ile mücadele ettiği dönemde Lehistan, tampon bölge konumundaydı.

Tampon Devlet : Coğrafi olarak iki güçlü ve birbirine husumet besleyen devletin arasında kurulan göreli olarak daha küçük ve güçsüz devletlere denir

Lehistan’ın, Osmanlı Devleti’nin himayesinde bulunan Eflak, Boğdan ve Erdel’in iç işlerine müdahalesi ve Osmanlı topraklarına saldırılar düzenleyen Kazakları koruması üzerine II. Osman 1621’de Hotin Seferine çıkmış ancak kesin bir sonuç alamamıştır. ( Yeniçerilerin disiplinsizlikleri)
• Lehistan 1672’de Osmanlı Devleti’nin himayesindeki Ukrayna’ya saldırdı. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, Lehistan’a sefer düzenledi. Kamaniçe Kalesi ele geçirilince Bucaş Antlaşması imzalandı.
• Bucaş Antlaşması ile Osmanlı Batıda en geniş sınırlarına ulaştı

B) Venedik ile İlişkiler
• Fatih döneminde Akdeniz ticaretini geliştirmek ve kendisine karşı ittifak kurmasını önlemek için Venedik’e ilk ticari ayrıcalıklar verildi
• 1645’de Girit’e yerleşen Malta ve diğer Hristiyan deniz korsanlarının Türk ticaret ve hac gemilerine zarar vermesi üzerine Girit adası kuşatıldı
• 1669’da Kandiye kalesi alındı
• Girit adasının 1669’da yani 24 yılda ancak alınabilmesi Osmanlı donanmasının eski gücünde olmadığının göstergesi kabul edilir.

C) Osmanlı-Malta İlişkileri
• Malta, Akdeniz’in ortasında doğu-batı yönündeki geçiş noktasını koruyan özel konumlu bir adadır
• Kanuni Sultan Süleyman’ın 1522 yılında Rodos Adası’nı alması nedeniyle buradaki şovalyeler Malta Adası’na yerleşmiştir.
• Bu dönemde Malta ve Tunus, Hristiyanlığın iki önemli uç karakolu durumuna gelmişlerdir
• Malta 1565’te kuşatılmış ancak alınamamıştır
• Avrupalı devletler Malta’ya büyük destek vermişlerdir
• Turgut Reis şehit olmuştur

D) Osmanlı-Rusya İlişkileri
• Rusya’nın güçlenmeye başlaması XVI. Yüzyılın başlarında gerçekleşti.
• Gittikçe güçlenen Rusya, varlığını sürdürebilmek için sıcak denizlere inmek zorundaydı.
• Karadenizin ve Ukraynanın Osmanlıya ait olması nedeniyle amacına ulaşmakta zorlandı
• Osmanlı ile girdiği ilk rekabette amacına ulaşamadı
• Bahçesaray(Çehrin) Antlaşması ilk Osmanlı- Rus Antlaşmasıdır

E) Osmanlı-Avusturya İlişkileri
• Avusturya, Avrupa’nın geneline hükmeden güçlü Habsburg Hanedanı’nın yönetim merkezî konumundaydı.
• Avusturya’nın XVII ve XVIII. yüzyıldaki dış politikasında Avrupa Kıtası’nda Habsburg monarşisini egemen kılmak, Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan kovmak ve ardından Balkan ülkelerini aralarında
paylaşmak için Rusya ile işbirliği yapmak vardı.

II. Viyana Kuşatması 1683
• Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa paşa Osmanlı padişahı IV. Mehmet’i Viyananın alınabileceği konusunda ikna etti.
• Merzifonluya göre Viyana alınırsa Osmanlı eski gücüne kavuşabilecekti
• Gerekli ittifaklar yapıldı ancak Kırım Hanlığı Lehistan birliklerinin toprakları üzerinden geçerek Osmanlıya arkadan saldırmasına engel olamadı
• Osmanlı iki ateş arasında kalarak bozguna uğradı
• Merzifonlu idam edildi
• Avrupalı devletler arasında Osmanlının Avrupadan atılabileceği görüşü güçlendi
• Bu amaçla Kutsal İttifak denilen birliği kurdular
• Kutsal İttifakı kıran devletler 
AVUSTURYA,VENEDİK,MALTA, RUSYA VE LEHİSTAN’DIR
• 16 yıl süren savaşlar sonucunda Osmanlı barış istedi
• Salankamen ve Zenta yenilgileri önemlidir

KARLOFÇA ANTLAŞMASI (1699)
• Osmanlı, Avusturya, Venedik ve Lehistan arasında imzalanan antlaşmadır
• Osmanlı Devleti’nin Batı’da bu kadar büyük ölçüde toprak kaybettiği ilk antlaşmadır.
• Avrupa, Osmanlı Devleti’ne karşı savunmadan saldırıya geçti.
• Türklerin Avrupa’da ilerleyişi durdu ve geri çekiliş başladı (1921 Sakarya Zaferi’ne kadar).
• Lehistan’a Podolya, Venedik’e Mora ve Dalmaçya Kıyıları, Avusturya’ya Macaristan verildi.
• Avusturya Osmanlı topraklarında yaşayan Katoliklere mezhep özgürlüğü verilmesi ile ilgili madde ile Osmanlının iç işlerine karışma fırsatı buldu
• Osmanlı bu antlaşma ile birlikte isteklerini dikte ettiren bir devlet olmaktan çıkmış ve masabaşı diplomasisi ile tanışmıştır
• Osmanlıda Bürokrasi ön plana çıkmış, Reis-ül Küttap’ın (dış işlerinden sorumlu divan üyesi) önemi artarak sadrazamlığa kadar yükselmiştir.

Konjonktürel İttifak: Bir devletin içinde bulunduğu dönemin durum ve şartlarını menfaatleri doğrultusunda gözeterek kurduğu dostluk ilişkilerine denir.

1.3. WESTPHALİA BARIŞI’NDAN MODERN DEVLETLER HUKUKUNA

Otuz Yıl Savaşları (1618-1648)
• Avrupadaki mezhep savaşlarıdır
• Temeli Reform hareketlerine dayanır
• Kutsal Roma Germen İmparatorluğunun merkezi gücünü korumak için Protestanlığı yok etmek istemesi ve Reform hareketleri sonucunda imzalanan 1555 Ogsburg antlaşmasının şartlarının iki taraf tarafından da çiğnenmesi savaşların temel nedenleridir.
• Savaş Katolik Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ile Protestan Alman preslikleri arasında başlamıştır
• Fransa Katolik olmasına rağmen Habsburg Hanedanının avrupadaki gücünü kırmak için Protestanların tarafında savaşmıştır
• Savaşı Protestanlar kazanmıştır
• Fransa XIX. Yüzyıla kadar Avrupanın yeni büyük gücüne dönüşmüştür
• Kutsal Roma Germen İmparatorluğu dağılma sürecine girmiştir
• Almanya yüzlerce küçük prensliğe bölündü ve yerel hanedanlar öne çıkmaya başladı
• Almanya 1871’e kadar siyasi birliğini sağlayamadı
• Prusya İmparatorluğunun temeli atıldı
• Hollanda ispanya’dan ayrılarak bağımsız oldu, İsviçre’nin bağımsızlığı tanındı
• İspanya güç kaybetti
• Papalık darbe yedi
• İngiltere savaşlara katılmadığı için gücünü korudu
• 1648 Westpalia Antlaşması ile Avrupa halkına mezhep seçme özgürlüğü verilmiştir
• Avrupa’da Modern Hukuk sisteminin temeli kabul edilir
• Avrupa’da seküler ( dünyevi-laik) devlet düzenleri kurulmaya başlandı.
• Din özgülüğü devletlerin milli kiliselerini kurmasına ve milli devlet anlayışının güçlenmesine neden oldu
• Westphalia, Napolyon sonrasında Avrupa’nın yapısının belirlendiği 1815 Viyana Antlaşması’na
kadar Avrupa kamu hukukunun temeli oldu

1.4. AÇIK SULARDA GÜÇ MÜCADELESİ

XVII-XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde Ticaret
• Coğrafi keşiflerin etkisiyle Akdeniz limanları yerine Atlas Okyanusundaki limanların önem kazanması Osmanlıyı olumsuz etkiledi
• İlk olarak Fransaya verdiği kapitülasyonları XVIII. yüzyılda başka devletlere de tanımak zorunda kaldı
• Uluslararası bir ticaret filosu olmaması nedeniyle gelişen sömürgeci devletler ile rekabet edemedi
• Baharat ve İpek yolundan yeterli geliri elde edememeye başladı
• Ticaret sahası dış denizler oldu, iç denizler önemini kaybetti
• Akdeniz ticareti 1869’da Süveyş Kanalı’nın açıldığı tarihe kadar bir durgunluk dönemi geçirdi.

A) İspanya ve Portekiz’in Denizcilik Faaliyetleri
• İlk sömürgeci devletler olarak ortaya çıktılar
• İspanya Portekizle birleşerek güçlendi ancak sömürge imparatorlukları uzun ömürlü olmadı
• Otuz yıl savaşlarında yenilmesi rekabet gücünü azalttı
• İspanya İngiltere ile girdiği rekabeti kaybetti
• Birçok eski İspanyol ve Portekiz sömürgesi güçlenen Hollanda ve İngiltere’nin eline geçti.

B) Fransa Siyaseti ve Sömürgeciliği
• İlk sömürgeleri Güney ve Kuzey Amerika’da Karayip Denizi ve adaları oldu.
• Bu bölgeden elde ettiği zengin şeker kamışı ticareti ile zenginleşti
• Ancak bölgeyi sonra İngiltere’ye kaptırdı
• İngiltere ile birlikte zamanla sömürge dünyasının en büyük isimleri hâline geldi
• İlk defa Afrika Kıtası’na yönelen ülke oldu. Senegal ile başlayan Afrika sömürgeciliğinde en büyük gelir kaynağını köle ticareti teşkil etti
• Avrupa dışındaki sömürgelerinin pek çoğunu, rakibi ve takipçisi olan İngiltere’ye terk etti (1763).

C) İngiltere’nin Denizaşırı Güç Hâline Gelmesi
• İngiltere, başta Amerika Kıtası olmak üzere yeni keşfedilen bölgelere kendi halkını yerleştirdi.
• Kıta Avrupası’nda takip ettiği denge politikasında başarılı oldu ve Avrupa’nın hakemi durumuna yükseldi
• Mali yönden Avrupa devletlerinin finans kaynağı durumuna geldi
• İngiltere, 1580’de Levant Company’i (Livınt Kampani-Doğu Akdeniz Ticaret Şirketi) kurdu.
• Bu süreçte en önemli rakibi Hollanda oldu
• İngiltere, Rus deniz gücünü Baltık bölgesindeki İsveç hâkimiyetine karşı bir denge olarak düşündüğü için Rus gemilerine limanlarını açtı, personel takviyesi yaptı, eğitim ve lojistik destek sağladı.
• İngiltere’ye bu dönemde “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” unvanı verilmiştir.

D) Hollanda’nın Sömürge İmparatorluğuna Dönüşümü
• Westphalia Barışı (1648) ile İspanya, Hollanda’nın bağımsızlığını resmen tanıdı
• Birleşik Doğu Hindistan Şirketi ile Seylan (Sri Lanka), Cava, Sumatra ve Güney Afrika’da, Batı Hindistan Şirketi aracılığı ile de Brezilya’da topraklar elde etti.
• Avrupa teknelerinin yarısına hâkim olarak dünya deniz taşımacılığının büyük kısmını ele geçirip
bütün Avrupa’nın ticaret aracıları hâline geldi.
• 1795’ten 1815’e kadar Fransız istilâsına maruz kalan Hollanda teknelerinin çoğunu kaybetti, kolonilerini ise İngiltere’ye kaptırdı.
• Şirketlerini feshetti

E) Rusya’nın Açık Denizlere Açılması
• Sıcak denizlere çıkışı olmayan bir ülke konumunda olan Rusya’da deniz ticareti gelişmemişti
• Rusya, karşısında menfaatleri gereğince Osmanlı Devleti’ni destekleyen İngiltere ve Fransa’yı buldu.
• Özellikle Kırım, Rusya için çok önemliydi çünkü Kırım; Karadeniz’e, İstanbul’a, Boğazlar’a ve Akdeniz’e açılmanın kapısı konumundaydı.
• Rus Çar’ı I. Petro Balkanlar’daki Slavları kendine bağlamak için burada (Panslavizm) politikası uyguladı. Panslavizm ile ulaşmak istediği bir diğer stratejik planı da Balkanlar üzerinden Ege ve Akdeniz’e açılmaktı.
• 1770’de İngilizlerden aldığı destekle Avrupa’nın çevresinden dolaşıp Sakız Adası’nın karşısındaki Çeşme’de Türk donanmasını yaktı.
• 1774’te Karadeniz üzerinde hâkimiyet kurup 1783’te de Kırım’ı resmen topraklarına kattı. Osmanlı Devleti 1792 Yaş Antlaşması ile Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etti.

Panslavizm(Slavbirliği): Rusyanın Balkanlarda Osmanlı ve Avusturya topraklarındaki Slavlar üzerinde uyguladığı, bütün Slav ırklarını tek bayrak altında toplama politikasıdır. Altında yatan sebep sıcak denizlere balkanlar üzerinden inebilmektir.

F) Yeni Çağ’da İtalya
• İtalya, Coğrafi Keşifler sonrası uluslararası ticaretin Akdeniz’den çok okyanuslara taşınmasıyla XVII. yüzyılda uzun bir durgunluk dönemine girdi.
• Salgın hastalıklar, fakirlik ve eşkiyalık arttı
• Önce İspanya’nın sonra Avusturyanın istilasına uğradı
• 1870 yılına kadar siyasi birliğini kuramadı
• Sömürgecilikte geç kaldı

Köle Ticareti : Köle, bütünüyle başka bir insanın malı olan, herhangi bir eşya gibi alınıp satılabilen kişiye denilirdi. Köle ticaretinde ön plana çıkan ülkeler: İspanya, Portekiz, Fransa, İngiltere, İskoçya, Almanya, Danimarka ve Hollanda. Zaman içinde denizcilikte güçlenen İngiltere köle ticaretinde lider konumuna geldi. Danimarka köle ticaretini kanuni olarak ilk yasaklayan ülkedir (1792).

Denizlerde Hâkimiyetten Tabiiyete

Osmanlı Devleti’nin Karadeniz Hâkimiyetinin Zayıflama Süreci

Kırım’ın Osmanlı hâkimiyeti altına girmesiyle Karadeniz bir iç deniz özelliği kazanmıştı.
• Osmanlı Devleti’nin Karadeniz ve Boğazlar’da hâkimiyetini tek taraflı olarak kullanması “Boğazlar’ın Kapalılığı İlkesi” şeklinde nitelendirilmiştir
• Rusya Çar I. Petro liderliğinde güçlü bir tehdit unsuru hâline geldi
• 1700 İstanbul Antlaşması ile Azak Kalesi Rusya’ya bırakılmıştı
• Rus tüccarların Karadeniz’deki statüleri 1739 tarihli Belgrad Antlaşması ile belirlendi
• Ancak Rus gemilerine Karadeniz’de seyrüsefer (gidiş geliş) hakkı tanınmadı
• Ruslar bağımsızlık vaatleri ile bazı Tatar prenslerini kendi taraflarına çekmeyi başarınca
1771’de Kırım’a saldırdı
• Rusya, sürekli olarak Kırım Hanlığı’nın iç işlerine müdahale etti
• Rusya 1783’te Kırım’ı işgal ederek topraklarına kattı.
• Yaş Antlaşması’na göre Osmanlı Devleti Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu resmen kabul etti (1792)

Osmanlı Devleti’nin Akdeniz Hâkimiyetinin Zayıflamasının Nedenleri

Coğrafi Keşifler sonrası Atlas Okyanusu’na komşu olan ülkelerin ticareti gelişince Akdeniz ticaretinin eski önemini yitirmesi
• Baharat Yolu’nun ticari önemini azalması
• Avrupa ülkelerinin yönünü batıya veya farklı alternatif ticaret yollarına çevirmesi
• Deniz ticaretini canlı tutmak isteyen Osmanlı Devletinin Avrupalı devletlere kapitülasyonlar vermesi ile Akdeniz ve Karadeniz’deki ticaretin yabancı devletlerin tekeline girmesi
• İnebahtı Savaşı’ndan (1571) Girit Adası Seferleri’ne (1645) kadar Akdeniz’de
ciddi bir savaşa girmeyen Osmanlı donanmasının bakımsız kalması
• Avrupa devletlerin savaş dönemlerinde denizde düşmanlarını yıpratmak amacıyla izinli korsanları kullanması
• Osmanlı Devletinin, izinli korsanları yakaladığında korsanlık iznini gösteren belgelerinin mevcut olması durumunda onları tutuklayamaması

Osmanlı Donanmasında Revizyon

Osmanlı donanması 3 dönemde incelenir
1- Kürekli gemiler dönemi (Kadırgalar) XVII. yüzyıla kadar
2-Yelkenli gemiler dönemi (Kalyonlar) XIX. yüzyıla kadar
3-Buharlı gemiler dönemi (Sanayi Devrimi ile)XIX. yüzyıldan yıkılana kadar

İlk dönemlerde Venedik tekniği örnek alındı
• Barbaros Hayrettin Paşa döneminde Osmanlıya has gemiler yapıldı
• Yaz mevsiminin uzun sürmesi ve rüzgar azlığı nedeniyle Akdenizde büyük yelkenli gemiler fazla tercih edilmedi
• Barbaros Hayrettin Paşa modeline göre :Manevra kabiliyeti yüksek, savaşta hızlı hareket edebilen, rüzgâr gücüne bağımlı olmayan gemiler ve genellikle kadırgalar tercih edildi
• XVII. yüzyılın ortalarından itibaren Kalyona geçiş yapıldı
• Girit kuşatması sırasında Venedik’in Çanakkale boğazını Kalyonlarla Ablukaya alması Osmanlıda Kalyona Kalyonla karşılık verme anlayışını doğurdu.
• Bahriye Kanunnamesi (1701) ile kalyon üretimine hız verilmiş, kalyonlar ebat olarak büyütülmüş
ve geliştirilmiştir.
• Kalyon üretimi için Garp Ocakları ile iş birliği yapıldı
• Garp Ocakları, Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki üç eyaletine verilen ortak addır. (Tunus,
Cezayir ve Trablusgarp)

1700-1774 YILLARI ARASINDAKİ SİYASİ GELİŞMELER

II. Mustafa Edirne’nin başkent olacağı iddiaları isyana dönüşünce tahttan indirilerek yerine III. Ahmet tahta geçirildi.( Edirne Olayı) ( Merkezi Otorite azlığını gösterir)

Osmanlı-Rus İlişkileri
• Rusların Balkanlar’daki bütün Slavları bir bayrak altında toplama ideali (Panslavizm), sıcak denizlere inme gibi hedefleri vardı
• 1709’daki Poltava Savaşı’nda Rusya’ya yenilen İsveç Kralı Demirbaş Şarl’ın Osmanlı sarayına sığınma Rusya ile Osmanlı devletinin arasını bozdu
• İsveç ordusunu takip eden Rus kuvvetleri sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girdi.
• Rusya hem Balkanlar’daki Slav topluluklarını Osmanlı Devleti’ne karşı isyana kışkırtıp hem de İstanbul Antlaşması’na aykırı biçimde Osmanlı sınırına kaleler yaptı.
• Osmanlı Devleti’nin İsveç Kralı’nı sınır dışı etmemesinden dolayı gergin ortam bir Osmanlı-Rus savaşına dönüştü
• Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasında Rusya üzerine sefere çıkan Osmanlı Rus ordusunu Prut Irmağı kıyısında yenilgiye uğrattı 1711. Rusyanın isteği ile barış imzalandı
• Prut Antlaşması’yla Rusya, Azak Kalesi’ni Osmanlı Devleti’ne geri verdi ve İstanbul’da elçi bulundurma hakkından 
vazgeçti.
• Önemi : Prut Zaferi, Karlofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Devleti için eski güçlü devrine yeniden dönme umudunu doğurdu

Osmanlı-Venedik-Avusturya İlişkileri
• Venedik’in Karlofça Antlaşması’na aykırı olarak Akdeniz’deki Osmanlı ticaret gemilerine zarar vermeye başlaması ve Karadağlıları Osmanlı Devleti’ne karşı isyana teşvik etmesi üzerine savaş başladı
• Osmanlı Mora’yı Venedik’ten geri aldı (Karlofça ile verilmişti)
• Avusturya bunu Karlofça Antlaşması’nın ihlali sayıp Venedik’in yanında yer alarak Osmanlı Devleti’ne savaş açtı
• Osmanlı ordusu Petervaradin’de Avusturya ordusuna yenildi
• İngiltere ve Hollanda’nın arabulucuğu ile Osmanlı barış istedi
• 1718 Pasarofça antlaşmasıyla Avusturya’ya bazı topraklar verildi
• ÖNEMİ : Osmanlı’nın kaybettiği toprakları alabilme umudu kalmadı
• Bu antlaşmayla birlikte Lale devrine girildi

Osmanlı-Safevi İlişkileri

İran’ın iç karışıklıklar nedeniyle parçalanma sürecine girmesinden yararlanmak isteyen Rus
Çarı I. Petro harekete geçerek Hazar Denizi’nin batı kıyılarındaki Derbent ve Bakü’yü işgal etti. 1722
• İran’da şah olan II. Tahmasb’ın da Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi üzerine sefere çıkıldı.
• Osmanlı Devleti ile Rusya arasında İstanbul Antlaşması (1724) imzalandı. Bu antlaşma ile İran’ın kuzeydeki toprakları Osmanlı ve Rusya arasında paylaşıldı.
• İstanbul Antlaşması (1724), Safeviler tarafından tepkiyle karşılandı.
• İsfahan’ı ele geçiren Nadir Han Safevilerin başına geçti ve ülke içinde birliği sağlanınca Osmanlı ile İran arasında savaş başladı
• Arpaçay Muharebesi’nde (1735) Osmanlı kuvvetleri mağlup oldu.
• Kendisini İran Şahı ilan ettiren Nadir Han adına hutbe okutup, sikke kestirip hanedanlığını kurdu. Böylece Safevi Devleti son bulup yerine Afşar Hanedanlığı kuruldu.
• 1746 yılında iki devlet arasında Kasr-ı Şirin Antlaşması şartlarını içeren Kerden Antlaşması
imzalandı.

1768-1774 yılları arası Osmanlı-Rus Mücadelesi ve Etkileri
• Kırım ve Karadeniz hakimiyeti için yapılan savaşlardan Osmanlı yenik çıktı ve 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması imzalandı

Küçük Kaynarca Antlaşması ile;
• Kırım bağımsız oldu ve sadece halkı dinî bakımdan halifeye bağlandı.
• Rus gemilerinin iki ülkenin topraklarını çevreleyen denizlerde serbestçe dolaşması kabul edildi.
• Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödedi (ilk kez bir devlete tazminat ödedi)
• Rusya’ya kapitülasyonlardan yararlanma hakkı verildi
• Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya, tarihinde ilk defa Karadeniz’e çıktı
• İstanbul’u muhtemel bir saldırıya karşı korumak için Boğaz girişinde beş kale yapıldı.
• Karadeniz artık güvenli deniz olma özelliğini yitirip Osmanlı Devleti için bir tehlike ve baskı unsuru olmaya başladı
• Ortodoks halkların koruyuculuğunu alarak sürekli Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahale etme fırsatı elde etti
• Ruslar, tarihi emellerine ulaştı.
• Konsoloslukları sayesinde Balkan milletleri ile yakın temasta bulunarak Panslavizm politikası için uygun zemin hazırlama imkânına da kavuştu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder