11. SINIFLAR TARİH DERSİ 1. ÜNİTE ÖZETİ
11. SINIF TARİH DERSİ 1. ÜNİTE NOTLARI
11. Sınıf Tarih Ders 1. Ünite Notları
Ünite
Konularımıza Genel Olarak Göz atacak Olursak Şu şekilde olduğu
görülmektedir. Ünitemizin adı ise DEĞİŞEN
DÜNYA DENGELERİ KARŞISINDA OSMANLI SİYASETİ
(1595-1774) şeklindedir.
ÜNİTE
KONULARI
1.1.
1595-1700 YILLARI ARASINDAKİ SIYASI GELIŞMELER
1.2. XVII. YÜZYIL
SIYASI ORTAMINDA OSMANLI DEVLETI
1.3. WESTPHALIA BARIŞI’NDAN
MODERN DEVLETLER HUKUKUNA
1.4. AÇIK SULARDA GÜÇ
MÜCADELESI
Ünitemizde neler Öğreneceğimize de kısaca göz
atacak olursak aşağıdaki gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır.
NELER
ÖĞRENECEĞİZ
XVII ve XVIII. yüzyıllardaki siyasi gelişmeler
Osmanlı Devleti’nin “egemen devlet” özelliğini yitirmeye başlaması
Osmanlı Devleti’ne karşı oluşturulan Kutsal İttifak
Westphalia Barışı’nın yüzyıllar süren etkisi
Denizlerde hâkimiyet mücadeleleri
1.2. XVII. YÜZYIL SİYASİ ORTAMINDA OSMANLI DEVLETİ
A)
Avusturya ile ilişkiler
•
Osmanlı Devleti, XVI. yüzyılın sonlarına doğru batıda
Avusturya, doğuda Safevilerle mücadele etmiştir.
• 1533’te
imzalanan İstanbul Antlaşması ile Avusturya (Habsburg) Osmanlı
Devleti’nin üstünlüğünü kabul etti. (Osmanlı Sadrazamı ile
Avusturya Arşidükü eşit sayıldı)
• Daha sonra Avusturya
ile 1596’da Haçova Muharebesi ile başlayan mücadele, 1606’da
imzalanan Zitvatorok Antlaşması ile sonuçlandı.
• Zitvatorok
Antlaşması, İstanbul Antlaşması ile elde edilen üstünlüğün
kaybedilmesine neden oldu. ( Osmanlı Padişahı ile Avusturya
Arşidükü eşit sayıldı)
Not: Habsburg
hanedanı Kutsal Roma Germen İmparatorluğuna katılarak
Avusturya’ya yüzyıllarca hakim olan bir hanedandır. Hollanda’yı,
Flemenkleri, Castilla (Kastilya) ve Aragonları (İspanya),
Macaristanı evlilikler yolu ile egemenliğine almıştır.
•
Zitvatorok Antlaşması ile Osmanlı Devleti dış politikada prestij
kaybetti
• Osmanlı Devleti ile diplomatik protokolde Avusturya
ile mütekabiliyet esası belirleyici oldu
Not: Mütekabiliyet
diplomatik denklik demektir.
B)
Safeviler (İran) ile İlişkiler
•
NEDEN :Safevi
Devleti’nin Osmanlı şehzadelerini kışkırtması, İpek Yolu
üzerinde denetim kurması, Osmanlı Devleti aleyhine ittifaklara
girmesi ve Şiilik propagandası yapması Osmanlı ile savaşların
nedenleridir.
• III. Murat Dönemi’nde 1590’da imzalanan
Ferhat Paşa Antlaşması ile Osmanlı doğudaki en geniş
sınırlarına ulaştı.
• Ahmet Dönemi’nde (1603-1617)
Savaşlar 1612’de imzalanan Nasuh Paşa Antlaşması ile sona
erdi.
• II. Osman (Genç) Dönemi’nde (1618-1622) Safeviler
ile Serav Antlaşması (1618) imzalandı.
• IV. Murat
(1623-1640), Revan ve Bağdat Seferi’ni bizzat komuta ederek Bağdat
Kalesi’ni aldı ve Safevilerle 1639’da Kasr-ı Şirin
Antlaşması’nı imzaladı.
• IV. Murat’a Bağdat Fatihi
ünvanı verildi
• Kasr-ı Şirin Antlaşması Bugünkü
Türk-İran sınırına yakın bir sınır belirlemesi bakımından
önemlidir
Osmanlı Devleti’nin XVII. Yüzyılda Karşılaştığı Stratejik Tehditler
A)
Lehistan ile İlişkiler
•
Osmanlı Devleti’nin XVI ve XVII. yüzyıllarda Avusturya, Kutsal
Roma Germen İmparatorluğu ve Rusya ile mücadele ettiği dönemde
Lehistan, tampon bölge konumundaydı.
Tampon Devlet : Coğrafi olarak iki güçlü ve birbirine husumet besleyen devletin arasında kurulan göreli olarak daha küçük ve güçsüz devletlere denir
• Lehistan’ın,
Osmanlı Devleti’nin himayesinde bulunan Eflak, Boğdan ve Erdel’in
iç işlerine müdahalesi ve Osmanlı topraklarına saldırılar
düzenleyen Kazakları koruması üzerine II. Osman 1621’de Hotin
Seferine çıkmış ancak kesin bir sonuç alamamıştır. (
Yeniçerilerin disiplinsizlikleri)
• Lehistan 1672’de Osmanlı
Devleti’nin himayesindeki Ukrayna’ya saldırdı. Bunun üzerine
Osmanlı Devleti, Lehistan’a sefer düzenledi. Kamaniçe Kalesi ele
geçirilince Bucaş Antlaşması imzalandı.
• Bucaş Antlaşması
ile Osmanlı Batıda en geniş sınırlarına ulaştı
B)
Venedik ile İlişkiler
•
Fatih döneminde Akdeniz ticaretini geliştirmek ve kendisine karşı
ittifak kurmasını önlemek için Venedik’e ilk ticari
ayrıcalıklar verildi
• 1645’de Girit’e yerleşen Malta ve
diğer Hristiyan deniz korsanlarının Türk ticaret ve hac
gemilerine zarar vermesi üzerine Girit adası kuşatıldı
•
1669’da Kandiye kalesi alındı
• Girit adasının 1669’da
yani 24 yılda ancak alınabilmesi Osmanlı donanmasının eski
gücünde olmadığının göstergesi kabul edilir.
C)
Osmanlı-Malta İlişkileri
•
Malta, Akdeniz’in ortasında doğu-batı yönündeki geçiş
noktasını koruyan özel konumlu bir adadır
• Kanuni Sultan
Süleyman’ın 1522 yılında Rodos Adası’nı alması nedeniyle
buradaki şovalyeler Malta Adası’na yerleşmiştir.
• Bu
dönemde Malta ve Tunus, Hristiyanlığın iki önemli uç karakolu
durumuna gelmişlerdir
• Malta 1565’te kuşatılmış ancak
alınamamıştır
• Avrupalı devletler Malta’ya büyük
destek vermişlerdir
• Turgut Reis şehit olmuştur
D)
Osmanlı-Rusya İlişkileri
•
Rusya’nın güçlenmeye başlaması XVI. Yüzyılın başlarında
gerçekleşti.
• Gittikçe güçlenen Rusya, varlığını
sürdürebilmek için sıcak denizlere inmek zorundaydı.
•
Karadenizin ve Ukraynanın Osmanlıya ait olması nedeniyle amacına
ulaşmakta zorlandı
• Osmanlı ile girdiği ilk rekabette
amacına ulaşamadı
• Bahçesaray(Çehrin) Antlaşması ilk
Osmanlı- Rus Antlaşmasıdır
E)
Osmanlı-Avusturya İlişkileri
•
Avusturya, Avrupa’nın geneline hükmeden güçlü Habsburg
Hanedanı’nın yönetim merkezî konumundaydı.
•
Avusturya’nın XVII ve XVIII. yüzyıldaki dış politikasında
Avrupa Kıtası’nda Habsburg monarşisini egemen kılmak, Osmanlı
Devleti’ni Avrupa’dan kovmak ve ardından Balkan ülkelerini
aralarında
paylaşmak için Rusya ile işbirliği yapmak vardı.
II.
Viyana Kuşatması 1683
•
Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa paşa Osmanlı padişahı IV.
Mehmet’i Viyananın alınabileceği konusunda ikna etti.
•
Merzifonluya göre Viyana alınırsa Osmanlı eski gücüne
kavuşabilecekti
• Gerekli ittifaklar yapıldı ancak Kırım
Hanlığı Lehistan birliklerinin toprakları üzerinden geçerek
Osmanlıya arkadan saldırmasına engel olamadı
• Osmanlı iki
ateş arasında kalarak bozguna uğradı
• Merzifonlu idam
edildi
• Avrupalı devletler arasında Osmanlının Avrupadan
atılabileceği görüşü güçlendi
• Bu amaçla Kutsal
İttifak denilen birliği kurdular
• Kutsal İttifakı kıran
devletler AVUSTURYA,VENEDİK,MALTA,
RUSYA VE LEHİSTAN’DIR
•
16 yıl süren savaşlar sonucunda Osmanlı barış istedi
•
Salankamen ve Zenta yenilgileri önemlidir
KARLOFÇA
ANTLAŞMASI (1699)
•
Osmanlı, Avusturya, Venedik ve Lehistan arasında imzalanan
antlaşmadır
• Osmanlı Devleti’nin Batı’da bu kadar büyük
ölçüde toprak kaybettiği ilk antlaşmadır.
• Avrupa,
Osmanlı Devleti’ne karşı savunmadan saldırıya geçti.
•
Türklerin Avrupa’da ilerleyişi durdu ve geri çekiliş başladı
(1921 Sakarya Zaferi’ne kadar).
• Lehistan’a Podolya,
Venedik’e Mora ve Dalmaçya Kıyıları, Avusturya’ya Macaristan
verildi.
• Avusturya Osmanlı topraklarında yaşayan
Katoliklere mezhep özgürlüğü verilmesi ile ilgili madde ile
Osmanlının iç işlerine karışma fırsatı buldu
• Osmanlı
bu antlaşma ile birlikte isteklerini dikte ettiren bir devlet
olmaktan çıkmış ve masabaşı diplomasisi ile tanışmıştır
•
Osmanlıda Bürokrasi ön plana çıkmış, Reis-ül Küttap’ın
(dış işlerinden sorumlu divan üyesi) önemi artarak sadrazamlığa
kadar yükselmiştir.
Konjonktürel İttifak: Bir devletin içinde bulunduğu dönemin durum ve şartlarını menfaatleri doğrultusunda gözeterek kurduğu dostluk ilişkilerine denir.
1.3. WESTPHALİA BARIŞI’NDAN MODERN DEVLETLER HUKUKUNA
Otuz
Yıl Savaşları (1618-1648)
•
Avrupadaki mezhep savaşlarıdır
• Temeli Reform hareketlerine
dayanır
• Kutsal Roma Germen İmparatorluğunun merkezi gücünü
korumak için Protestanlığı yok etmek istemesi ve Reform
hareketleri sonucunda imzalanan 1555 Ogsburg antlaşmasının
şartlarının iki taraf tarafından da çiğnenmesi savaşların
temel nedenleridir.
• Savaş Katolik Kutsal Roma Germen
İmparatorluğu ile Protestan Alman preslikleri arasında
başlamıştır
• Fransa Katolik olmasına rağmen Habsburg
Hanedanının avrupadaki gücünü kırmak için Protestanların
tarafında savaşmıştır
• Savaşı Protestanlar kazanmıştır
•
Fransa XIX. Yüzyıla kadar Avrupanın yeni büyük gücüne
dönüşmüştür
• Kutsal Roma Germen İmparatorluğu dağılma
sürecine girmiştir
• Almanya yüzlerce küçük prensliğe
bölündü ve yerel hanedanlar öne çıkmaya başladı
•
Almanya 1871’e kadar siyasi birliğini sağlayamadı
• Prusya
İmparatorluğunun temeli atıldı
• Hollanda ispanya’dan
ayrılarak bağımsız oldu, İsviçre’nin bağımsızlığı
tanındı
• İspanya güç kaybetti
• Papalık darbe yedi
•
İngiltere savaşlara katılmadığı için gücünü korudu
•
1648 Westpalia Antlaşması ile Avrupa halkına mezhep seçme
özgürlüğü verilmiştir
• Avrupa’da Modern Hukuk
sisteminin temeli kabul edilir
• Avrupa’da seküler (
dünyevi-laik) devlet düzenleri kurulmaya başlandı.
• Din
özgülüğü devletlerin milli kiliselerini kurmasına ve milli
devlet anlayışının güçlenmesine neden oldu
• Westphalia,
Napolyon sonrasında Avrupa’nın yapısının belirlendiği 1815
Viyana Antlaşması’na
kadar Avrupa kamu hukukunun temeli oldu
1.4. AÇIK SULARDA GÜÇ MÜCADELESİ
XVII-XVIII.
Yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde Ticaret
•
Coğrafi keşiflerin etkisiyle Akdeniz limanları yerine Atlas
Okyanusundaki limanların önem kazanması Osmanlıyı olumsuz
etkiledi
• İlk olarak Fransaya verdiği kapitülasyonları
XVIII. yüzyılda başka devletlere de tanımak zorunda kaldı
•
Uluslararası bir ticaret filosu olmaması nedeniyle gelişen
sömürgeci devletler ile rekabet edemedi
• Baharat ve İpek
yolundan yeterli geliri elde edememeye başladı
• Ticaret
sahası dış denizler oldu, iç denizler önemini kaybetti
•
Akdeniz ticareti 1869’da Süveyş Kanalı’nın açıldığı
tarihe kadar bir durgunluk dönemi geçirdi.
A)
İspanya ve Portekiz’in Denizcilik Faaliyetleri
•
İlk sömürgeci devletler olarak ortaya çıktılar
• İspanya
Portekizle birleşerek güçlendi ancak sömürge imparatorlukları
uzun ömürlü olmadı
• Otuz yıl savaşlarında yenilmesi
rekabet gücünü azalttı
• İspanya İngiltere ile girdiği
rekabeti kaybetti
• Birçok eski İspanyol ve Portekiz sömürgesi
güçlenen Hollanda ve İngiltere’nin eline geçti.
B)
Fransa Siyaseti ve Sömürgeciliği
•
İlk sömürgeleri Güney ve Kuzey Amerika’da Karayip Denizi ve
adaları oldu.
• Bu bölgeden elde ettiği zengin şeker kamışı
ticareti ile zenginleşti
• Ancak bölgeyi sonra İngiltere’ye
kaptırdı
• İngiltere ile birlikte zamanla sömürge
dünyasının en büyük isimleri hâline geldi
• İlk defa
Afrika Kıtası’na yönelen ülke oldu. Senegal ile başlayan
Afrika sömürgeciliğinde en büyük gelir kaynağını köle
ticareti teşkil etti
• Avrupa dışındaki sömürgelerinin pek
çoğunu, rakibi ve takipçisi olan İngiltere’ye terk etti (1763).
C)
İngiltere’nin Denizaşırı Güç Hâline Gelmesi
•
İngiltere, başta Amerika Kıtası olmak üzere yeni keşfedilen
bölgelere kendi halkını yerleştirdi.
• Kıta Avrupası’nda
takip ettiği denge politikasında başarılı oldu ve Avrupa’nın
hakemi durumuna yükseldi
• Mali yönden Avrupa devletlerinin
finans kaynağı durumuna geldi
• İngiltere, 1580’de Levant
Company’i (Livınt Kampani-Doğu Akdeniz Ticaret Şirketi) kurdu.
•
Bu süreçte en önemli rakibi Hollanda oldu
• İngiltere, Rus
deniz gücünü Baltık bölgesindeki İsveç hâkimiyetine karşı
bir denge olarak düşündüğü için Rus gemilerine limanlarını
açtı, personel takviyesi yaptı, eğitim ve lojistik destek
sağladı.
• İngiltere’ye bu dönemde “üzerinde güneş
batmayan imparatorluk” unvanı verilmiştir.
D)
Hollanda’nın Sömürge İmparatorluğuna Dönüşümü
•
Westphalia Barışı (1648) ile İspanya, Hollanda’nın
bağımsızlığını resmen tanıdı
• Birleşik Doğu
Hindistan Şirketi ile Seylan (Sri Lanka), Cava, Sumatra ve Güney
Afrika’da, Batı Hindistan Şirketi aracılığı ile de
Brezilya’da topraklar elde etti.
• Avrupa teknelerinin
yarısına hâkim olarak dünya deniz taşımacılığının büyük
kısmını ele geçirip
bütün Avrupa’nın ticaret aracıları
hâline geldi.
• 1795’ten 1815’e kadar Fransız istilâsına
maruz kalan Hollanda teknelerinin çoğunu kaybetti, kolonilerini ise
İngiltere’ye kaptırdı.
• Şirketlerini feshetti
E)
Rusya’nın Açık Denizlere Açılması
•
Sıcak denizlere çıkışı olmayan bir ülke konumunda olan
Rusya’da deniz ticareti gelişmemişti
• Rusya, karşısında
menfaatleri gereğince Osmanlı Devleti’ni destekleyen İngiltere
ve Fransa’yı buldu.
• Özellikle Kırım, Rusya için çok
önemliydi çünkü Kırım; Karadeniz’e, İstanbul’a, Boğazlar’a
ve Akdeniz’e açılmanın kapısı konumundaydı.
• Rus Çar’ı
I. Petro Balkanlar’daki Slavları kendine bağlamak için burada
(Panslavizm) politikası uyguladı. Panslavizm ile ulaşmak istediği
bir diğer stratejik planı da Balkanlar üzerinden Ege ve Akdeniz’e
açılmaktı.
• 1770’de İngilizlerden aldığı destekle
Avrupa’nın çevresinden dolaşıp Sakız Adası’nın
karşısındaki Çeşme’de Türk donanmasını yaktı.
•
1774’te Karadeniz üzerinde hâkimiyet kurup 1783’te de Kırım’ı
resmen topraklarına kattı. Osmanlı Devleti 1792 Yaş Antlaşması
ile Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etti.
Panslavizm(Slavbirliği): Rusyanın Balkanlarda Osmanlı ve Avusturya topraklarındaki Slavlar üzerinde uyguladığı, bütün Slav ırklarını tek bayrak altında toplama politikasıdır. Altında yatan sebep sıcak denizlere balkanlar üzerinden inebilmektir.
F)
Yeni Çağ’da İtalya
•
İtalya, Coğrafi Keşifler sonrası uluslararası ticaretin
Akdeniz’den çok okyanuslara taşınmasıyla XVII. yüzyılda uzun
bir durgunluk dönemine girdi.
• Salgın hastalıklar, fakirlik
ve eşkiyalık arttı
• Önce İspanya’nın sonra Avusturyanın
istilasına uğradı
• 1870 yılına kadar siyasi birliğini
kuramadı
• Sömürgecilikte geç kaldı
Köle Ticareti : Köle, bütünüyle başka bir insanın malı olan, herhangi bir eşya gibi alınıp satılabilen kişiye denilirdi. Köle ticaretinde ön plana çıkan ülkeler: İspanya, Portekiz, Fransa, İngiltere, İskoçya, Almanya, Danimarka ve Hollanda. Zaman içinde denizcilikte güçlenen İngiltere köle ticaretinde lider konumuna geldi. Danimarka köle ticaretini kanuni olarak ilk yasaklayan ülkedir (1792).
Denizlerde Hâkimiyetten Tabiiyete
Osmanlı Devleti’nin Karadeniz Hâkimiyetinin Zayıflama Süreci
• Kırım’ın
Osmanlı hâkimiyeti altına girmesiyle Karadeniz bir iç deniz
özelliği kazanmıştı.
• Osmanlı Devleti’nin Karadeniz ve
Boğazlar’da hâkimiyetini tek taraflı olarak kullanması
“Boğazlar’ın Kapalılığı İlkesi” şeklinde
nitelendirilmiştir
• Rusya Çar I. Petro liderliğinde güçlü
bir tehdit unsuru hâline geldi
• 1700 İstanbul Antlaşması
ile Azak Kalesi Rusya’ya bırakılmıştı
• Rus tüccarların
Karadeniz’deki statüleri 1739 tarihli Belgrad Antlaşması ile
belirlendi
• Ancak Rus gemilerine Karadeniz’de seyrüsefer
(gidiş geliş) hakkı tanınmadı
• Ruslar bağımsızlık
vaatleri ile bazı Tatar prenslerini kendi taraflarına çekmeyi
başarınca
1771’de Kırım’a saldırdı
• Rusya, sürekli
olarak Kırım Hanlığı’nın iç işlerine müdahale etti
•
Rusya 1783’te Kırım’ı işgal ederek topraklarına kattı.
•
Yaş Antlaşması’na göre Osmanlı Devleti Kırım’ın Rusya’ya
ait olduğunu resmen kabul etti (1792)
Osmanlı Devleti’nin Akdeniz Hâkimiyetinin Zayıflamasının Nedenleri
• Coğrafi
Keşifler sonrası Atlas Okyanusu’na komşu olan ülkelerin
ticareti gelişince Akdeniz ticaretinin eski önemini yitirmesi
•
Baharat Yolu’nun ticari önemini azalması
• Avrupa
ülkelerinin yönünü batıya veya farklı alternatif ticaret
yollarına çevirmesi
• Deniz ticaretini canlı tutmak isteyen
Osmanlı Devletinin Avrupalı devletlere kapitülasyonlar vermesi ile
Akdeniz ve Karadeniz’deki ticaretin yabancı devletlerin tekeline
girmesi
• İnebahtı Savaşı’ndan (1571) Girit Adası
Seferleri’ne (1645) kadar Akdeniz’de
ciddi bir savaşa
girmeyen Osmanlı donanmasının bakımsız kalması
• Avrupa
devletlerin savaş dönemlerinde denizde düşmanlarını yıpratmak
amacıyla izinli korsanları kullanması
• Osmanlı Devletinin,
izinli korsanları yakaladığında korsanlık iznini gösteren
belgelerinin mevcut olması durumunda onları tutuklayamaması
Osmanlı Donanmasında Revizyon
• Osmanlı
donanması 3 dönemde incelenir
1-
Kürekli gemiler dönemi (Kadırgalar) XVII. yüzyıla
kadar
2-Yelkenli gemiler dönemi (Kalyonlar) XIX. yüzyıla
kadar
3-Buharlı gemiler dönemi (Sanayi Devrimi ile)XIX.
yüzyıldan yıkılana kadar
• İlk
dönemlerde Venedik tekniği örnek alındı
• Barbaros
Hayrettin Paşa döneminde Osmanlıya has gemiler yapıldı
•
Yaz mevsiminin uzun sürmesi ve rüzgar azlığı nedeniyle Akdenizde
büyük yelkenli gemiler fazla tercih edilmedi
• Barbaros
Hayrettin Paşa modeline göre :Manevra kabiliyeti yüksek, savaşta
hızlı hareket edebilen, rüzgâr gücüne bağımlı olmayan
gemiler ve genellikle kadırgalar tercih edildi
• XVII. yüzyılın
ortalarından itibaren Kalyona geçiş yapıldı
• Girit
kuşatması sırasında Venedik’in Çanakkale boğazını
Kalyonlarla Ablukaya alması Osmanlıda Kalyona Kalyonla karşılık
verme anlayışını doğurdu.
• Bahriye Kanunnamesi (1701) ile
kalyon üretimine hız verilmiş, kalyonlar ebat olarak büyütülmüş
ve
geliştirilmiştir.
• Kalyon üretimi için Garp Ocakları ile
iş birliği yapıldı
• Garp Ocakları, Osmanlı Devleti’nin
Kuzey Afrika’daki üç eyaletine verilen ortak addır.
(Tunus,
Cezayir ve Trablusgarp)
1700-1774 YILLARI ARASINDAKİ SİYASİ GELİŞMELER
• II. Mustafa Edirne’nin başkent olacağı iddiaları isyana dönüşünce tahttan indirilerek yerine III. Ahmet tahta geçirildi.( Edirne Olayı) ( Merkezi Otorite azlığını gösterir)
Osmanlı-Rus
İlişkileri
•
Rusların Balkanlar’daki bütün Slavları bir bayrak altında
toplama ideali (Panslavizm), sıcak denizlere inme gibi hedefleri
vardı
• 1709’daki Poltava Savaşı’nda Rusya’ya yenilen
İsveç Kralı Demirbaş Şarl’ın Osmanlı sarayına sığınma
Rusya ile Osmanlı devletinin arasını bozdu
• İsveç ordusunu
takip eden Rus kuvvetleri sınırı geçerek Osmanlı topraklarına
girdi.
• Rusya hem Balkanlar’daki Slav topluluklarını
Osmanlı Devleti’ne karşı isyana kışkırtıp hem de İstanbul
Antlaşması’na aykırı biçimde Osmanlı sınırına kaleler
yaptı.
• Osmanlı Devleti’nin İsveç Kralı’nı sınır
dışı etmemesinden dolayı gergin ortam bir Osmanlı-Rus savaşına
dönüştü
• Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasında Rusya
üzerine sefere çıkan Osmanlı Rus ordusunu Prut Irmağı kıyısında
yenilgiye uğrattı 1711. Rusyanın isteği ile barış imzalandı
•
Prut Antlaşması’yla Rusya, Azak Kalesi’ni Osmanlı Devleti’ne
geri verdi ve İstanbul’da elçi bulundurma hakkından vazgeçti.
•
Önemi : Prut
Zaferi, Karlofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Devleti için
eski güçlü devrine yeniden dönme umudunu doğurdu
Osmanlı-Venedik-Avusturya
İlişkileri
•
Venedik’in Karlofça Antlaşması’na aykırı olarak Akdeniz’deki
Osmanlı ticaret gemilerine zarar vermeye başlaması ve
Karadağlıları Osmanlı Devleti’ne karşı isyana teşvik etmesi
üzerine savaş başladı
• Osmanlı Mora’yı Venedik’ten
geri aldı (Karlofça ile verilmişti)
• Avusturya bunu Karlofça
Antlaşması’nın ihlali sayıp Venedik’in yanında yer alarak
Osmanlı Devleti’ne savaş açtı
• Osmanlı ordusu
Petervaradin’de Avusturya ordusuna yenildi
• İngiltere ve
Hollanda’nın arabulucuğu ile Osmanlı barış istedi
• 1718
Pasarofça antlaşmasıyla Avusturya’ya bazı topraklar verildi
•
ÖNEMİ : Osmanlı’nın kaybettiği toprakları alabilme umudu
kalmadı
• Bu antlaşmayla birlikte Lale devrine girildi
Osmanlı-Safevi İlişkileri
• İran’ın
iç karışıklıklar nedeniyle parçalanma sürecine girmesinden
yararlanmak isteyen Rus
Çarı I. Petro harekete geçerek Hazar
Denizi’nin batı kıyılarındaki Derbent ve Bakü’yü işgal
etti. 1722
• İran’da şah olan II. Tahmasb’ın da Osmanlı
Devleti’nden yardım istemesi üzerine sefere çıkıldı.
•
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında İstanbul Antlaşması (1724)
imzalandı. Bu antlaşma ile İran’ın kuzeydeki toprakları
Osmanlı ve Rusya arasında paylaşıldı.
• İstanbul
Antlaşması (1724), Safeviler tarafından tepkiyle karşılandı.
•
İsfahan’ı ele geçiren Nadir Han Safevilerin başına geçti ve
ülke içinde birliği sağlanınca Osmanlı ile İran arasında
savaş başladı
• Arpaçay Muharebesi’nde (1735) Osmanlı
kuvvetleri mağlup oldu.
• Kendisini İran Şahı ilan ettiren
Nadir Han adına hutbe okutup, sikke kestirip hanedanlığını
kurdu. Böylece Safevi Devleti son bulup yerine Afşar Hanedanlığı
kuruldu.
• 1746 yılında iki devlet arasında Kasr-ı Şirin
Antlaşması şartlarını içeren Kerden Antlaşması
imzalandı.
1768-1774
yılları arası Osmanlı-Rus Mücadelesi ve Etkileri
• Kırım
ve Karadeniz hakimiyeti için yapılan savaşlardan Osmanlı yenik
çıktı ve 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması
imzalandı
•
Küçük
Kaynarca Antlaşması ile;
•
Kırım bağımsız oldu ve sadece halkı dinî bakımdan halifeye
bağlandı.
• Rus gemilerinin iki ülkenin topraklarını
çevreleyen denizlerde serbestçe dolaşması kabul edildi.
•
Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödedi (ilk kez bir
devlete tazminat ödedi)
• Rusya’ya kapitülasyonlardan
yararlanma hakkı verildi
• Küçük Kaynarca Antlaşması ile
Rusya, tarihinde ilk defa Karadeniz’e çıktı
• İstanbul’u
muhtemel bir saldırıya karşı korumak için Boğaz girişinde beş
kale yapıldı.
• Karadeniz artık güvenli deniz olma
özelliğini yitirip Osmanlı Devleti için bir tehlike ve baskı
unsuru olmaya başladı
• Ortodoks halkların koruyuculuğunu
alarak sürekli Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahale etme
fırsatı elde etti
• Ruslar, tarihi emellerine ulaştı.
•
Konsoloslukları sayesinde Balkan milletleri ile yakın temasta
bulunarak Panslavizm politikası için uygun zemin hazırlama
imkânına da kavuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder