10.SINIFLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ KONU ÖZETLERİ -1
ÜNİTE-1 ALLAH İNSAN İLİŞKİSİ
KONU-1: ALLAH İNANCI ve İNSAN
İnanma duygusu ve ihtiyacı doğuştan verilmiş bir
özelliktir. Fıtri (Genlerine
kopyalanmış) bir özelliktir.
Rum Suresi 30. Ayet. “(Resulüm!) Sen yüzünü hanif olarak
dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah’ın
yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu
bilmezler.”
Peygamber Efendimiz bir hadisinde (Buhari, Cenaiz,80) “Her
doğan (çocuk) fıtrat üzere doğar…” buyurmuştur.
KONU-2: ALLAH’IN VARLIĞI VE BİRLİĞİ
Allah’ın varlığının delilleri İslam âlimlerine göre aşağıda
verildiği biçimde sınıflandırılmıştır.
A)
ONTOLOJİK DELİLLER:
Sırf akıldan çıkartılan deliller
B)
KOZMOLOJİK DELİLLER
VE TEOLOJİK DELİLLER: Dış alemden çıkartılan deliller
C)
DİNİ TECRÜBE VE
AHLAK DELİLİ: İnsanın manevi ve ruh halinden çıkartılan deliller.
ALLAH’IN TEKLİĞİ (BİRLİĞİ):
TEKLİK: Nitelik ve nicelik bakımından eşi ve benzerinin
olmaması.
Allah’ın varlığını tanıttığı ayetler:
“Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile
gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde
seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı
dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve
gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen
bir topluluk için deliller vardır.” ﴾164﴿ Bakara Suresi
“O, yaratıp şekillendiren, ahenk veren ve düzene
koyandır. ﴾2﴿ O, (her şeyi) ölçüyle yapıp yönlendirendir. ﴾3﴿ O,
yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çerçöpe
çevirendir. ﴾4-5﴿” A’la Suresi
Allah’ın tekliği (Birliği) ile ilgili ayetler:
“Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilahlar olsaydı
kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş'ın Rabbi Allah onların
nitelemelerinden uzaktır, yücedir.”﴾22) Enbiya Suresi
“De ki: O, Allah birdir. Allah samedtir (Her şey O’na
muhtaçtır. O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun
hiçbir dengi yoktur.” İhlas Suresi 1-4 Ayetler.
KONU-3: ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI:
a)
Allah’ın
İsimleri (Esmaü’l-Hüsna):
İsim: Allah’ın insanlar tarafından
tanınması için onu nitelendiren kavramlara isim denir. Dini olarak Allah’ı
tanıtan isimlere Esmaü’l-Hüsna denir.
Diyanet İşleri Başkanlığı İslam
Ansiklopedisinde Allah’ın 99 ismi anlamları ile aşağıda bulunan tabloda verilmişi.
Bu isimleri anlamları ile okuyunuz en az on
tanesini bilmeye çalışınız.
TİRMİZÎ RİVAYETİNDE YER ALIP YAYGINLIK
KAZANAN |
||||
1 |
ADL |
العدل |
Mutlak adalet sahibi, aşırılığa meyletmeyen |
insanla ilgili |
2 |
AFÜV |
العفوّ |
Hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde günahları
affeden |
insanla ilgili |
3 |
ÂHİR |
الآخر |
Varlığının sonu olmayan |
zâtî |
4 |
ALÎ |
العليّ |
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce,
aşkın |
zâtî |
5 |
ALÎM |
العليم |
Hakkıyla bilen |
zâtî |
6 |
ALLAH |
الله |
Varlığı zorunlu olan ve bütün övgülere lâyık bulunan
zâtın özel kapsamlı adı |
zâtî |
7 |
AZÎM |
العظيم |
Zâtının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak
kadar ulu |
zâtî |
8 |
AZÎZ |
العزيز |
Yenilemeyen yegâne galip |
zâtî |
9 |
BÂİS |
الباعث |
Ölümden sonra dirilten |
kevnî |
10 |
BÂKĪ |
الباقي |
Varlığının sonu olmayan |
zâtî |
11 |
BÂRİ’ |
البارئ |
Bir model olmaksızın canlıları yaratan |
kevnî |
12 |
BÂSIT |
الباسط |
Rızkı genişleten, ruhları bedenlerine yayan |
kevnî |
13 |
BASÎR |
البصير |
Gören |
zâtî |
14 |
BÂTIN |
الباطن |
Zâtının görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açısından
gizli |
zâtî |
15 |
BEDΑ |
البديع |
Eşi ve örneği olmayan, sanatkârane yaratan |
kevnî |
16 |
BER |
البرّ |
İyilik eden, vaadini yerine getiren |
zâtî |
17 |
CÂMİ‘ |
الجامع |
Toplayıp düzenleyen, kıyamet günü hesaba çekmek için
mahlûkatı toplayan |
kevnî |
18 |
CEBBÂR |
الجبّار |
İradesini her durumda yürüten, yaratılmışların
halini iyileştiren |
zâtî |
19 |
CELÎL |
الجليل |
Azamet sahibi |
kevnî |
20 |
DÂR (Zâr) |
الضارّ |
Zarar veren |
kevnî |
21 |
EVVEL |
الأوّل |
Varlığının başlangıcı olmayan |
zâtî |
22 |
FETTÂH |
الفتّاح |
İyilik kapılarını açan, hakemlik yapan |
insanla ilgili |
23 |
GAFFÂR |
الغفّار |
Daima affeden, tekrarlanan günahları bağışlayan |
insanla ilgili |
24 |
GAFÛR |
الغفور |
Bütün günahları bağışlayan |
insanla ilgili |
25 |
GANÎ |
الغنيّ |
Her şeyden müstağni, kendi dışındaki her şey O’na
muhtaç |
zâtî |
26 |
HABÎR |
الخبير |
Her şeyin iç yüzünden haberdar olan |
zâtî |
27 |
HÂDÎ |
الهادي |
Yol gösteren, murada erdiren |
insanla ilgili |
28 |
HÂFID |
الخافض |
Alçaltan, zillete düşüren |
insanla ilgili |
29 |
HAFÎZ |
الحفيظ |
Koruyup gözeten ve dengede tutan |
kevnî |
30 |
HAK |
الحقّ |
Fiilen var olan, mevcudiyeti ve ulûhiyyeti gerçek
olan |
zâtî |
31 |
HAKEM |
الحكم |
Son hükmü veren |
insanla ilgili |
32 |
HAKÎM |
الحكيم |
Bütün emirleri ve işleri yerli yerinde olan |
zâtî |
33 |
HÂLİK |
الخالق |
Takdirine uygun bir şekilde yaratan |
kevnî |
34 |
HALÎM |
الحليم |
Acele ile ve kızgınlıkla muamele etmeyen |
insanla ilgili |
35 |
HAMÎD |
الحميد |
Övülmeye lâyık |
zâtî |
36 |
HASÎB |
الحسيب |
Kullarına yeten, onları hesaba çeken |
insanla ilgili |
37 |
HAY |
الحيّ |
Ebedî hayatla diri |
zâtî |
38 |
KĀBIZ |
القابض |
Rızkı tutan, canlıların ruhunu alan |
kevnî |
39 |
KĀDİR |
القادر |
Her şeye gücü yeten, kudretli |
zâtî |
40 |
KAHHÂR |
القهّار |
Yenilmeyen, yegâne galip |
zâtî |
41 |
KAVÎ |
القويّ |
Her şeye gücü yeten, kudretli |
zâtî |
42 |
KAYYÛM |
القيّوم |
Her şeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinatı idare
eden |
kevnî |
43 |
KEBÎR |
الكبير |
Zâtının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak
kadar ulu |
zâtî |
44 |
KERÎM |
الكريم |
Fazilet türlerinin hepsine sahip |
zâtî |
45 |
KUDDÛS |
القدّوس |
Her eksikten münezzeh |
zâtî |
46 |
LATÎF |
اللطيف |
Yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar
bilip sezilmez yollarla karşılayan |
insanla ilgili |
47 |
MÂCİD |
الماجد |
Şanlı, şerefli |
zâtî |
48 |
MÂLİKÜ’l-MÜLK |
مالك
الملك |
Mülkün sahibi |
kevnî |
49 |
MÂNİ‘ |
المانع |
Dilemediği şeyin gerçekleşmesine müsaade etmeyen,
kötü şeylere engel olan |
kevnî |
50 |
MECÎD |
المجيد |
Şanlı, şerefli |
zâtî |
51 |
MELİK |
الملك |
Görünen ve görünmeyen âlemlerin sahibi |
kevnî |
52 |
METÎN |
المتين |
Her şeye gücü yeten, kudretli |
zâtî |
53 |
MUAHHİR |
المؤخّر |
Geriye bırakan |
kevnî |
54 |
MUĞNÎ |
المغني |
Zenginlik verip tatmin eden |
kevnî |
55 |
MUHSÎ |
المحصي |
Her şeyi tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilen |
zâtî |
56 |
MUHYÎ |
المحيي |
Can veren |
kevnî |
57 |
MUÎD |
المعيد |
Tekrar yaratan |
kevnî |
58 |
MUİZ |
المعزّ |
Yücelten, izzet ve şeref veren |
insanla ilgili |
59 |
MUKADDİM |
المقدّم |
Öne alan |
kevnî |
60 |
MUKĪT |
المقيت |
Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, bilip
gücü yeten ve koruyan |
kevnî |
61 |
MUKSİT |
المقسط |
Adaletle hükmeden |
insanla ilgili |
62 |
MUKTEDİR |
المقتدر |
Her şeye gücü yeten, kudretli |
zâtî |
63 |
MUSAVVİR |
المصوّر |
Şekil ve özellik veren |
kevnî |
64 |
MÜBDİ’ |
المبدئ |
İlkin yaratan |
kevnî |
65 |
MÜCÎB |
المجيب |
Dileklere karşılık veren |
insanla ilgili |
66 |
MÜHEYMİN |
المهيمن |
Kâinatın bütün işlerini gözetip yöneten |
kevnî |
67 |
MÜ’MİN |
المؤمن |
Güven veren, vaadine güvenilen |
insanla ilgili |
68 |
MÜMÎT |
المميت |
Öldüren |
kevnî |
69 |
MÜNTAKIM |
المنتقم |
Suçluları cezalandıran |
insanla ilgili |
70 |
MÜTEÂLÎ |
المتعالي |
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce,
aşkın |
zâtî |
71 |
MÜTEKEBBİR |
المتكبّر |
Azamet ve yüceliğini izhar eden |
zâtî |
72 |
MÜZİL |
المذلّ |
Alçaltan, zillet veren |
insanla ilgili |
73 |
NÂFİ‘ |
النافع |
Fayda veren |
kevnî |
74 |
NÛR |
النور |
Nurlandıran, nur kaynağı |
zâtî |
75 |
RÂFİ‘ |
الرافع |
Yücelten, izzet ve şeref veren |
insanla ilgili |
76 |
RAHÎM |
الرحيم |
Bağışlayan, esirgeyen |
zâtî |
77 |
RAHMÂN |
الرحمن |
Bağışlayan, esirgeyen |
zâtî |
78 |
RAKĪB |
الرقيب |
Gözetleyip kontrol eden |
insanla ilgili |
79 |
RAÛF |
الرؤف |
Şefkatli |
zâtî |
80 |
REŞÎD |
الرشيد |
Bütün işleri isabetli ve hedefine ulaşıcı, irşad
edici |
zâtî |
81 |
REZZÂK |
الرزّاق |
Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren |
kevnî |
82 |
SABÛR |
الصبور |
Çok sabırlı |
insanla ilgili |
83 |
SAMED |
الصمد |
Arzu ve ihtiyaçları sebebiyle herkesin yöneldiği
ulular ulusu bir müstağni |
zâtî |
84 |
SELÂM |
السلام |
Esenlik veren |
zâtî |
85 |
SEMΑ |
السميع |
İşiten |
zâtî |
86 |
ŞEHÎD |
الشهيد |
Her şeyi gözlemiş olarak bilen |
zâtî |
87 |
ŞEKÛR |
الشكور |
Az iyiliğe çok mükâfat veren |
insanla ilgili |
88 |
TEVVÂB |
التوّاب |
Kullarını tövbeye sevkeden ve tövbelerini kabul eden |
insanla ilgili |
89 |
VÂCİD |
الواجد |
Dilediğini dilediği zaman bulan bir müstağni |
zâtî |
90 |
VÂHİD |
الواحد |
Bölünüp parçalara ayrılmaması ve benzerinin
bulunmaması anlamında tek |
zâtî |
91 |
VÂLÎ |
الوالي |
Kâinata hâkim olup onu yöneten |
kevnî |
92 |
VÂRİS |
الوارث |
Varlığının sonu olmayan |
zâtî |
93 |
VÂSİ‘ |
الواسع |
İlmi ve merhameti her şeyi kuşatan |
zâtî |
94 |
VEDÛD |
الودود |
Çok seven, çok sevilen |
insanla ilgili |
95 |
VEHHÂB |
الوهّاب |
Karşılık beklemeden bol bol veren |
insanla ilgili |
96 |
VEKÎL |
الوكيل |
Güvenilip dayanılan |
insanla ilgili |
97 |
VELÎ |
الوليّ |
Yardımcı ve dost |
insanla ilgili |
98 |
ZÂHİR |
الظاهر |
Varlığını ve birliğini belgeleyen birçok delilinin
bulunması açısından âşikâr |
zâtî |
99 |
ZÜ’l-CELÂLİ ve’l-İKRÂM |
ذو الجلال والإكرام |
Azamet ve kerem sahibi |
zâtî |
b)
Allah’ın
Sıfatları:
A)
ZATİ SIFATLAR: Allah’ın
zatını ilgilendiren öz sıfatlardır. Diğer varlıklara taalluk etmez. Sadece
kendinden olan sıfatlardır. Bütün yaratılmışlardan farklı olan özellikleri
bildiren sıfatalardır.
1-
Vucud: Var
olmak, varlığı zorunludur.
2-
Kıdem: Ezeli
olması. Başlangıcının olmaması.
3-
Beka: Sonunun
olmaması.
4-
Muhalefetün
Li’l-havadis: Bilinen hissedilen hiçbir şeye benzememesi.
5-
Kıyam binefsihi:
Hiçbir şeye muhtaç değildir.
6-
Vahdaniyet:
Allah’ın tek olması.
B)
SUBUTİ SIFATLAR: Zatına
nispet edilen, yarattığı varlıklara taalluk eden mükemmeliyeti ve yetkinliği
belirten sıfatlara denir.
1-
Hayat: Diri
ve canlı olması.
2-
İlim: Bilmek
3-
Semi:
İşitmek.
4-
Basar: Görmek
5-
İrade:
Dilemek, istemek.
6-
Kudret: Güç,
kuvvet.
7-
Kelam:
Konuşmak
8-
Tekvin: Yaratmak
KONU-4: KUR’AN-I KERİM’DE İNSAN VE ÖZELLİKLERİ:
A)
Kur’an-ı Kerim’e göre insanın
olumsuz özellikleri:
1-
Sabırsız
2-
Aceleci
3-
Nankör
4-
Maddiyata ve rahata düşkün
5-
Cimri
6-
Kibirli
7-
Unutkan
8-
Bilgisizce tartışan
9-
Ümitsiz ve karamsar bir yaratılışa sahiptir.
B)
Kur’an-ı kerime göre insanın
olumlu özellikleri
1-
Asil ve üstün özelliklere sahiptir.
2-
İnanan bir varlıktır
3-
İrade sahibidir. “irade” ve “seçme” hakkı
vardır.
4-
“Bilen” ve “Kavrayan” bir varlıktır.
5-
Sorumluluk sahibidir.
6-
Varlığının bilincinde olan tek varlıktır.
7-
Yapıcı ve üreticidir.
8-
Amaç, ideal ve beklentileri vardır.
9-
Değerleri ve ahlaki yönü olan varlıktır.
KONU-5: İNSANIN ALLAH İLE İRTİBATI:
A)
İBADET:
Sözlükte İbadet: “İtaat etmek, boyun
eğmek, kulluk, övmek, yüceltmek, tapmak” anlamlarına gelir.
Tanım olarak ibadet: Tevhid inancına
bağlı kalarak, Allah emrettiği için ona saygı, sevgi ve itaatini göstermek
üzere zamanı, şekli ve niteliği belli olan iş ve davranışlardır.
En bilinen ibadet şekilleri: Namaz,
oruç, hac, zekat, kurban kesmek, dua etmek, Kur’an okumak, hayır yapmak.
B)
DUA:
Sözlükte Dua: “Çağırmak,
seslenmek, dilemek, yardım isteğinde bulunmak.” Anlamlarına gelir.
Tanım olarak dua: İnsanın; Yüce
Allah’a yönelmesi, yalvarması, sığınması, şükretmesi, istek ve dilekte
bulunması eylemine denir.
NOT: Dua etmek için belli bir
zaman, mekân ve şekil zorunluluğu yoktur. Sadece Peygamber Efendimizin yapmış
olduğu sünnet olan dua şekillerine uymak gerekir.
Dua da mekân; Evde, Mescitlerde,
Kabeyi Muazzamada yapılan duaların kabule daha yakın olduğu.
Dua da zaman; Seher vakti, Cuma
saati, Arife ve bayram günleri, kandil gecelerinde edilen duanın kabule daha
yakın olduğu.
Dua da şekil: Peygamber
Efendimizin sünnetine uyarak; diz üzerinde, kıbleye dönerek, elleri semaya
açıp, sesli veya sessiz bir biçimde dua etmek. Duaya Besmele, Allah’a hamd ve
şükür, Peygamber Efendimize salavat getirerek başlamak. Dua da istekleri
sıraladıktan sonra hamd, şükür, salavat getirip “Âmin” diyerek duayı bitirmek.
C)
KUR’AN
OKUMAK:
Kur’an okumaya “ Kıraat veya Tilavet” denir.
Müzemmil suresi 4. Ayette Yüce Allah Kur’an okumamız için, “Kur’an-ı tane
tane (tertil üzere) oku.” Emrini vermiştir.
Kur’an-ı sadece orijinal metninden okumayıp, anlamını da öğrenmek için
meal ve tefsirleri de okumak gerekir. Bu okuyuşlar sonucunda büyük bir sevap vaad
edilmektedir.
D)
TÖVBE
VE İSTİĞFAR:
Sözlükte Tövbe: “Dönüş, günahtan pişman olmak,
vazgeçmek, günahı terk etmek.” Anlamındadır.
Tanım olarak tövbe: Yapılan hatanın farkına varıp, pişman olmak ve o hatayı
bir daha işlememek üzere Allah’a söz verip özür dilemektir.
Tövbenin aşamaları:
1-
Yaptığın eylemin hata olduğunun farkına varmak,
2-
Yaptığın eylemden dolayı pişmanlık duymak,
3-
Yaptığın eylem için özür dilemek,
4-
Yaptığın eylemi bir daha yapmamak üzere çaba
sarf etmek.
İnsanın
Allah ile iletişiminde dikkat etmesi gereken temel kavramlar:
1-
Allah kendisinden başka ilah olmayan tek
yaratıcıdır.
2-
Allah; dua ve ibadet edilmeye, tövbe ve
istiğfarda bulunulmaya layık tek varlıktır.
3-
Allah ile iletişim samimi ve içten olmalıdır.
4-
Hiçbir zaman Allah’tan ümit kesilmemelidir.
5-
Allah iletişim kuran kulunu karşılıksız
bırakmaz.
6-
Allah ile iletişimin yeri, zamanı ve şekli
yoktur.
7-
İnanan bir kişinin Allah’ın emir ve yasaklarına
uyması bir iletişim biçimidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder